ALTIN HALKA 36 – 1342
Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh”, sohbetlerinden bölümler – 45
Hidâyet de dalâlet de Allahü teâlânın takdîridir. Hidâyete erecek olan kullarını bir mürşid-i kâmil ile karşılaşdırır. O, miknâtisin manyetik cevheri çekdiği gibi, kendisine tâbi’ olacakların hepsini çeker. Kendisi çeker, kitâbları çeker, talebeleri çeker, fekat eninde sonunda çeker. Sevindirici haber şudur ki, bu büyükleri seven şakî olmaz, yani mürted olmaz. Fekat ezelde şeklen inanır da bunun kıymetini bilmezse, mudil sıfatı tecelli eder ve Allah korusun mürted olur. Mürted olarak giden çok vardır. Çünki bu verilen hidâyet sıfatının gereğini yerine getirmediği, ni’metin kıymetini bilmediği için elinden gitmişdir. Elimize geçen bu ni’metin kıymetini bilip fırsatı iyi değerlendirelim. Bu beden, bu îmân, bu ahlâk, bu fırsat çok kıymetlidir. Hem îmân hem de hizmet ihsân edildi. Bunlardan daha büyük ni’met düşünülemez. Elimizden gitmemesi için çalışalım.