Tevrâtın son âyetinde
Tevrâtın son âyetinde: “Allahü teâlâ Sînâdan geldi. Sâiri şereflendirdi, Fârân dağından göründü.” buyrulmakdadır. Burada gelmek, şereflendirmek ve görünmek, Allahü teâlânın zâtının değil, ism-i câmi’inin zuhûrundan bir zuhûrdur. Sînâ kelimesi ile Mûsâ aleyhisselâmın makâmı olan Tûr dağı kasdedilmişdir. Sâir, Şâm dağlarında bir yerin adıdır. O makâmda Ya’kûb nebînin “aleyhisselâm” kardeşi Veîs pâdişâhlık yapmışdı. Nasarâ onun neslindendir. Fârândan murâd Mekkede bir dağdır ki, Muhammed aleyhisselâmın makâmıdır. Orası İsmâ’îl aleyhisselâmın da makâmı idi. Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, hazret-i İsmâ’îlin “aleyhisselâm” neslindendir.