Alnındaki nûrun bana geçmesini istemişdim.

Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü anhümâ” şöyle rivâyet etmişdir: Abdülmuttalib, oğlu Abdüllahı evlendirmek istediği sıralarda, Fâtıma Hasâmiyye adında kâhine bir kadına rastladılar. Kadın Abdüllahın alnındaki nûru görünce, benimle hemen evlenirsen, sana yüz deve veririm, dedi. Abdüllah nikâhsız istiyorsan olmaz. Nikâhlı istiyorsan bekle düşüneyim, sonra gelirim dedi. Oradan ayrıldılar. Hazret-i Abdüllah, hazret-i Âmine ile evlendikden bir müddet sonra, o kâhine kadınla karşılaşdı. Alnındaki nûrun kaybolduğunu gördü ve hazret-i Âmine ile evlendiğini öğrendi. Bunun üzerine şöyle dedi: Ben fâhişe bir kadın değilim. Alnındaki nûrun bana geçmesini istemişdim. Fekat Allahü teâlâ başkasına nasîb etmiş, dedi.