Bütün putlar yüzüstü devrildi.

Muhammed aleyhisselâmın nûru, Âmine vâlidemize intikâl etdiği ânda, bütün putlar yüzüstü devrildi. Bütün şeytânlar âciz kalıp, işlerini yapamaz oldular. Melekler İblîsin tahtını parçalayıp, denize atdılar ve İblîse kırkgün cezâ verip, eziyyet etdiler. Sonra kaçıp, Ebû Kubeys dağının üzerine çıkdı ve şiddetli bir feryâd etdi. İblîsin bu feryâdını duyan bütün orduları etrâfında toplandı. Onlara; Vay sizin hâlinize. Muhammedin “aleyhisselâm” doğması yaklaşdı. Bundan sonra Lat ve Uzzaya tapılmaz. Tevhîd nûru bütün âleme yayılır, dedi. Muhammed aleyhisselâmın nûrunun, Âmine vâlidemize intikâl etdiği gece bütün sihrbâzlar ve kâhinler işlerinde âciz kaldılar. Kehânet sona erdi. Sihrler te’sîrsiz kaldı. O gece yeryüzündekiler, gökden “Âhır zemân peygamberinin binlerce iyilik ve ihsânlarla gelme zemânı yaklaşdı” diye bir ses işitdiler. Hazret-i Âmine Ona hâmile olduğu dokuz ay müddetle hiçbir elem ve sıkıntı çekmedi. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” dünyâya gelişi, Rebî’ül-evvel ayının onikisinde pazartesi gecesi idi. Ebrehenin Kâ’beyi yıkmak için geldiği ve Fil vak’ası denilen günden ellibeş gün sonra idi. Nûşirvân-ı âdilin zemânı idi. Nûşirvân Onun doğumundan sonra yirmi iki sene dahâ yaşadı.